İstanbul’daki Sanayi Tesislerinin Anadolu’ya Taşınması Projesi Açıklandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’daki sanayi tesislerinin Anadolu’ya taşınmasına yönelik proje detaylarını paylaştı. Bu önlem, deprem riskine karşı bir tedbir olarak değerlendiriliyor ve şehirdeki nüfus ile altyapı yükünü azaltmayı hedefliyor. Ayrıca konut talebinin düşerek kira fiyatlarının gerilemesi bekleniyor.

Sanayi Tesislerinin Taşınması İçin Devlet Desteği Verilecek

Bakan Kurum’un duyurduğu projeye göre, İstanbul’daki sanayi tesislerinin Anadolu’ya taşınması sürecinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile işbirliği yapılacak ve sanayicilere devlet desteği sağlanacak. Projenin inşaat süreci ise Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından üstlenilecek.

Bakanlık verilerine göre, İstanbul’da bulunan 30 binden fazla sanayi tesisi, büyük bir bölümü 2000 yılından önce inşa edilmiş olup deprem riski taşıyor. Proje kapsamında, bu tesislerin Anadolu’ya taşınarak daha güvenli ve modern bir şekilde yeniden yapılandırılması planlanıyor.

Deprem Riskinin Azaltılması ve Şehir Yükünün Hafifletilmesi Hedefleniyor

Proje, sadece deprem riskini azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şehirdeki yoğun nüfus, trafik ve altyapı yükünü de azaltmayı amaçlıyor. İstanbul’da bir milyondan fazla insanın sanayi sektöründe çalıştığı düşünüldüğünde, bu taşınma sürecinin konut ihtiyacını ve kira fiyatlarını olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.

Sanayi tesislerinin Anadolu’ya taşınmasıyla beraber tersine göçün desteklenmesi, bölgesel kalkınmanın hızlanması ve yerel istihdamın artması öngörülüyor. Yeni tesislerin modern, çevreci ve sürdürülebilir bir yapıya sahip olacağı vurgulanarak Türkiye’nin üretim kalitesinin artırılması hedefleniyor.

Ekonomistler ve Şehir Plancıları Değerlendirmelerini Yapacak

Hangi sektörlerde ve hangi şehirlerde sanayi yatırımlarının yoğunlaşacağı, TOKİ’nin hangi bölgelerde projeler başlatacağı gibi detaylar ilerleyen süreçte açıklanacak. Bu adım ekonomistler tarafından “stratejik zorunluluk”, şehir plancıları tarafından ise “nefes alma fırsatı” olarak değerlendiriliyor.